Bursa Sağlık Turizm Derneği (BUSAT) ve Bursa Ticaret Sanayi Odası (BTSO) 26. Komite tarafından organize edilen Sağlık Serbest Bölgeleri Paneli’nde, Sağlık Serbest Bölgeleri masaya yatırıldı.

BUSAT Başkanı Esgin, Haziran 2012’de açıklanması beklenen sağlık serbest bölgeleri mevzuatı öncesinde son değerlendirmelerin panelle birlikte Bursa’da yapılmasının büyük anlam taşıdığına dikkat çekti. Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenecek olan sağlık serbest bölgeleri içinde Bursa’nın da yer alması için çalışma başlatılmasının Bursa’nın gelecek vizyonu adına önemli olduğunun altını çizen Esgin, “ Türkiye’deki  ilk Sağlık Serbest Bölgesi neden Bursa’da olmasın? Kent dinamiklerinin bu konuya sahip çıkmasını ve adeta sinerjik bir lobi faaliyeti yürütmesini son derece önemsiyoruz” dedi.

Divan Otel’de bugün gerçekleştirilen Sağlık Serbest Bölgeleri Paneli’nde konuşmacı olarak, Sağlık ve Turizm Eski Bakanı Bülent Akarcalı,  Ekonomi Bakanlığı Sağlık Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Emel Emiroğlu,  Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizmi Daire Başkanı Dr.Dursun Aydın, Sağlık Turizmi Derneği Başkanı / E. Turizm Bakanlığı Müsteşarı Kamil Yüceoral yer aldı.

mustafa-esginAçılış konuşmasında sağlık turizminin Türkiye’de artık bir ülke politikası olması gerektiğinin altını çizen BUSAT Başkan Esgin, “Özellikle son 10 yılda yapılan sağlık ve turizm yatırımları, ülkemizi sağlık turizminde önemli bir aktör konumuna getirmiştir. Türkiye sağlık turizminde yol almaya devam ederken artık mega projelerle hedeflerini büyütmelidir. 2023 Türkiye vizyonunda 1 milyon sağlık turisti ve 20 milyar dolar hedefi hayal değildir. Ancak yeni yatırımlar gerektirir. Yapılan kanuni düzenlemelerle Türkiye’nin gündemine girmiş bulunan sağlık serbest bölgeleri, ülkemizin gelecek vizyonunda sağlık turizmine önemli ölçüde ivme kazandıracaktır” dedi.

Bir turistin günlük 5 dolar harcarken, sağlık turizminde bu rakamın 100 dolara çıktığını anlatan Başkan Esgin, dünyada sağlık harcamalarının 5,5 trilyonu geçtiğini ve Avrupa ülkelerinin yaşlı nüfusunun 2050 yılında 200 milyona çıkacağına dikkat çekti. Esgin, Türkiye’nin bu pazardaki hedefinin en az yüzde 10 olması gerektiğini belirtirken, “Bursa’da bu hedeften hak ettiği payı almalıdır. Bursa, dünyanın tek sağlık serbest bölgesi Dubai’den sonra neden ikinci büyük bölge olmasın?” diyerek, sağlık serbest bölgeleri hakkında BUSAT görüşlerini şöyle açıkladı;

  • Teşhis, tedavi ve her türlü rehabilitasyon hizmetlerini sunacak sağlık tesisleri; termal turizm amaçlı kaplıca, sağlıklı yaşam tesisleri, yaşlı ve engellilerin fiziksel ve ruhsal rehabilitasyonları için yaşam alanları ve tatil köylerinin; tıbbı teknolojiyi geliştirmek amaçlı araştırma ve geliştirme merkezleri olmalıdır,
  • Sağlık yatırımları ve doktor istihdamı planlama dışında olmalıdır,
  • Sağlık turizmine yönelik çalışmalar yapılmalıdır
  • Özellikle yaşlı ve engelli turizmine yönelik teşvikler sağlanmalıdır,
  • SGK anlaşmaları olmamalıdır,
  • T.C. Vatandaşı olmayan konsültan yabacı hekim çalıştırılabilmelidir,
  • Sağlık ve termal kuruluşların ruhsatlandırılmalarında uluslar arası akreditasyon kriterleri göz önüne alınmalıdır,
  • İşletmelerin ruhsatlandırma işlemlerinde bürokrasi en aza indirgenmelidir,
  • Sağlık ve termal kuruluşlarda çalışacak personelin yabancı dili olması şartı aranmalıdır,
  • Sağlık ve turizm ile ilgili araştırma ve geliştirme teşvikleri yer almalıdır,
  • Yerli ve yabancı üniversiteler ve eğitim kurumları yatırım yapabilmelidir,
  • Sağlık Serbest Bölgelerinde faaliyet gösteren tüm kuruluşların yurt dışı tanıtım faaliyetlerinin önü açılmalıdır.

ULUSLARARASI ULAŞIMI KOLAY OLMALI

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Turizmi Daire Başkanı Dr. Dursun Aydın ise, 2011 yılında ilgili ilk mevzuat değişikliğinin yayınlanmasıyla, sağlık turizminin Sağlık Bakanlığı 2023 vizyonununda ve hükümet programında yer aldığını belirterek, Dünya Sağlık Örgütü’nünde, Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyeline işaret ettiğine dikkat çekti.

Dr.Aydın, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların teşkilat ve görevleri hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 49’uncu maddesi gereğince kurulmasının yolu açılan sağlık serbest bölgelerin amacını şöyle açıkladı, “Sağlık turizmini geliştirmek, yabancı sermaye girişini, istihdamı artırmak, kalifiye yabancı beyin göçünü çekmek, yüksek tıbbi teknoloji girişini hızlandırmak, hizmet üretmeye yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, Türkiye’yi bölgesinde sağlık alanında cazibe merkezi yapmak.”

Aydın, bu yıl ilan edilecek ve 2014 yılında hizmete sunulması planlanan bölgelerin uluslararası ulaşımı kolay olan büyük illerde kurulacağına işaret etti.

Serbest bölgenin işletmeciler için bir çok vergi avantajlarından yararlanma imkanı sağlayacağını, yatırımcı için ucuz altyapı ve yatırım imkanı sağlayacağını söyleyen Aydın, başvuru ve faaliyet süresince her türlü bürokrasinin en aza indirileceğini ifade etti. Aydın, serbest bölgede sağlanan teşvik ve avantajlardan yerli ve yabancı bütün yatırımcıların eşit olarak yararlanacağını anlatırken, bölgede yapılabilecek yatırımları; “Hastane, Rehabilitasyon Merkezi gibi sağlık kuruluşları, termal turizm tesisleri, yaşlı tatil köyü, sağlıklı yaşam merkezleri, sağlık şehirleri, üniversite ve sağlık akademileri, sağlık teknokentleri “ şeklinde sıraladı.