Bursa Sağlık Turizmi Derneği Başkanımız Dr. Serbülent Orhaner, Ekohaber Gazetesi’nden Elif Didem Danacıoğlu ile röportaj gerçekleştirdi.
BUSAT Başkanı Dr. Serbülent Orhaner, ülkemizin 2023 hedefleri için Kaplıcalar Yönetmeliği ve
Sağlık Turizmi Yönetmeliğinin yeni bir anlayışla tekrar düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sağlık Turizmi Yönetmeliğini değerlendiren Bursa Sağlık Turizmi Derneği Başkanı (BUSAT) Dr. Serbülent Orhaner, Sağlık Bakanlığının 2004’de kaplıcalar yönetmeliğini çıkardığını, bu yönetmeliği 2016’da revize ettiğini ve 4 binin üzerinde şifalı termal su kaynağına sahip Türkiye’de bu yönetmelikler sayesinde (son dönemlerde açılan bir tane hariç) hiçbir termal kür merkezi açılamadığını söyledi.
‘2023 sağlık turizmi hedefinde gelecek hastaların önemli bir kısmı eğer gerçekleştirebilirsek bu merkezlere gelecektir’ diyen BUSAT Başkanı Dr. Serbülent Orhaner, Türkiye’nin Kaplıca yönetmeliği olan ama Termal kür merkezi olmayan bir ülke haline geldiğini ve olmayan Termal kür merkezlerinin yönetmeliğine sahip Türkiye’nin birde yetersiz düzeydeki Sağlık Turizmi çabalarını öldüren bir Sağlık Turizmi Yönetmeliğine sahip olduğunu ifade etti. ‘Sağlık Turizmi Yönetmeliği acilen yürürlükten kaldırılmalıdır. Ülkemizin 2023 hedefleri için Kaplıcalar yönetmeliği ve Sağlık Turizmi Yönetmeliği yeni bir anlayışla tekrar düzenlenmelidir. Sağlık turizminin desteğe ihtiyacı vardır’ diyen Dr. Serbülent Orhaner, sağlık turizminin konumunu ve yönetmeliği değerlendirdi.
Bursa Sağlık Turizmini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Konunun önemi ülkemizin yönetim kademeleri tarafından gayet iyi algılandığından dolayı 10. Kalkınma planının hedeflerinden biri de sağlık turizminin geliştirilmesidir. Sağlık Bakanlığı 2013 yılında yayınladığı Türkiye Medikal Turizm Değerlendirme Raporunda, 2023 yılında 2 milyon yabancı hasta ve 20 milyar USD gelir hedeflemektedir. Yine bu rapora göre sağlık turizmi amacıyla ülkemize gelen hastaların yüzde 83’ü özel hastaneleri tercih etmektedir. Göz hastalıkları, ortopedi, kardiyovaskuler cerrahi, onkoloji, nöroşirürji, estetik cerrahi, tüp bebek, ağız-çene cerrahisi ve diş hastalıkları en çok tercih edilen dallardır. Sağlık Bakanlığının koyduğu hedefler analiz edildiğinde 2023’de ülkemize her gün 6 bin 700 sağlık turisti gelecektir. Bunların bir kısmı termal kür için, bir kısmı da bilgi ve teknoloji yoğun yöntemlerle çözülebilecek, belirli bir süre hastane yatışına ihtiyacı olan hastalardır. Gerek geçmiş deneyimlerimiz, gerekse de dünya deneyimleri göz önüne alındığında bu hastaların tercih edeceği sağlık kuruluşları kamuya ait olanlar değil özel sağlık kuruluşları olacaktır. Özel sağlık kuruluşları içinde sadece zincir hastaneler değil, özellikle belirli dallarda uzmanlaşmış butik özel hastaneler önem kazanacaktır. Ülkemizin dış politikası gereği sağlık hizmeti sunmak zorunda olduğu dış ülke vatandaşlarını hariç tutarsak kamu hastanelerinin bu amaçla kullanımı yanlış olacaktır. Kamu hastaneleri temelinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sağlık gereksinmelerini karşılamak üzere kurulmuştur. Bu konuda henüz halkımızın sağlık hizmetlerini karşılayacak yeterli düzeye gelmediği bakanlık yetkililerince belirtilen kamu hastanelerinin sağlık turizmi amacıyla kullanılması halkımızın aldığı sağlık hizmetlerinin kalitesini olumsuz yönde etkileyecektir. Ayrıca bu kurumları amaç dışı bir hedefe yöneltmek olacaktır. Sonuç olarak sağlık turizmi ağırlıklı olarak özel sağlık kuruluşları eliyle yürütülmelidir. Sağlık Bakanlığının 2013 yılında 10 yıl sonrası için 2023 için koyduğu Sağlık Turizmi hedefi 20 milyar dolar. Bu çok iddialı bir hedef . Gerçekleşirse ülke için çok büyük olanak ve rahatlık getirecek fakat, ulaşılabilir mi bu konu şüpheli. Bursa Sağlık Turizmi olarak biz bir değerlendirme yaptık hasta başına 10 bin dolar bıraktığını düşünürseniz yılda 2 milyon hastanın gelmesi demek bu da her gün yeni 800 hastanın Türkiye’ye gelmesi demek. Türkiye’nin şuanki sağlık sisteminin kapasitesi bunu kaldırmaya yeterli değil. Gelecek hastalar kendi ülkelerinde tedavi edilmesi kolay olmayan tanı, tedavi ve yapılacak ameliyatların özelliği açısından son derece zor hastalar. Bu kadar zor hastayı Türkiye sağlık sisteminin kaldırması çok zor.
Şuanda kapasite ne kadar?
Sağlık Bakanlığının 2013 yılında ortaya koyduğu ve 10. kalkınma planına da giren 2023 hedeflerine özel sağlık kuruluşlarının şu anki kapasiteleri ile cevap verebilmesi mümkün değildir. Yeni özel hastanelere ve termal kür merkezlerine ihtiyaç vardır. Bu hastanelerin ve kür merkezlerinin çalıştırılabilmesi içinde 3000 uzman hekime ihtiyaç vardır. Ciddi bir kamu ve özel sektör planlaması yapmadan başarılı olmamız mümkün değildir. Çünkü bu yatırımların karşılığının alınması ciddi bir zaman sonra gerçekleşecektir. 1 milyar dolara ulaşıldığını düşünmüyorum. Bu hedeflere ulaşılabilir fakat, yapılması gereken çok ciddi işler var. Bunlardan birtanesi mevzuatın düzenlenmesi. Bu hastalar geldikleri zaman devlet hastahanelerinde tedavi olmayacak. Devlet hastaneleri yapıları gereği Türkiye vatandaşlarına hizmet etme amacıyla kurulmuş tesisler. Bu nedenden dolayı yatırımlarda insan kaynaklarının kullanımında kısıtlamalar getiriliyor. Sağlık turizmi için Türkiye’ye gelecek hastalarda kamu hastanelerinde değil, özel hastanelerde özel sağlık kurumlarında tedavi olacak. Özel sağlık kurumlarının yatak, personel kapasiteleri bu hedeflere ulaşılmasını müsaade edebilecek boyutlarda değil. Özel sağlık kurumları kadrolarını ihtiyaçlarına göre oluşturamıyorlar. Bakanlığın uygun gördüğü kadarıyla yetinmek zorundalar. Bu koşullarda düşünülen hedeflere ulaşılması bence mümkün değil. Özel sağlık kuruluşları için getirilen kadro kısıtlamasının hiç değilse sağlık turizmi ile ilgili kurumlardan kaldırılması gerekir. İkincisi yeni yatırımların yapılması ve desteklenmesi lazım. Bunlar yapılabilirse bu hedeflere ulaşılabilir.
Hedefin içerisinde Bursa’nın payı nedir?
Bursa sağlık bakanlığı tarafından sağlık turizmi açısından uygun bölgeler olarak seçilen İstanbul, Antalya’dan sonra 3 bölgeden birtanesi. Bursa’nın kendi içerisinde yeni yatırımlar ve kadro sorunun açılmasına ek olarak ulaşım sorununun çözülmesi şart. Bursa’ya yurtdışından gelecek hastalar kaçınılmaz olarak İstanbul üzerinden geliyor. Bursa’nın çok iyi bir havaalanı var. Bu havaalanı yıllardır etkin olarak kullanılmıyor. Buradan bazı illere uçak seferleri var ama, buranın etkin kullanımı ciddi boyutlarda engelleniyor. Bursa’nın havaalanının muhakkak daha etkin kullanılması ve engellerin ortadan kalkması lazım. Bunlar gerçekleşmeden Bursa’nın sağlık turizminin beklenen düzeye çıkması sıkıntılı olacak. 20 milyarlık düşünülen hedeften Bursa, bence yüzde 15 civarında pay alır. BUSAT olarak, Bursa’ya sağlık turizmi yüksek okulu düşüncemiz var.
Özel sağlık kuruluşlarında şuanki kapasite nedir?
Yatak kapasitesi bin’in altında olduğunu düşünüyorum. Sağlık turizmine yönelik nitelikli personelde olması lazım. Yeni bir sağlık turizmi yönetmeliği çıktı . O yönetmelikte de çok ciddi sağlık turizminin gelişmesini engelleyici uygulamalarla dolu. Türkiye’nin çok ciddi termal su kapasitesi var ama, termal kür merkezleri yönetmeliği etkin kullanılmasını engelleyecek boyutta. Termal Kür Merkezini açmayın diye bir yönetmelik. Bu yönetmelik çıktığından beri bir tane termal kürmerkezi yakın dönemde açılabilmiş durumda. Geri kalanların hepsi hamam olarak kullanılıyor. Termal kaynakları termal kür merkezi haline getirir belirli bir fizik tedavi rehabilitasyon desteği ile uygulayabilirsek ancak bir anlam ifade eder, hasta çeker ve para getirir. Türkiye termal kür merkezleri yönetmeliği olup, termal kür merkezi olmayan bir ülke. Eğer bu yönetmelikler yeniden düzenlenmez ise, sağlık turizmi yönetmeliği olup, sağlık turizmi olmayan bir ülke haline gelecek.
1 MİLYAR DOLAR OLMASI LAZIM
Bursa’ya nasıl bir teşvik, alt yapı ve personel desteği olursa istenilen hedefe ulaşılır?
Sağlık turizmi sektöründe Türkiye’nin bilinir hale gelmesi, Türkiye’nin bu pazarda kendini kanıtlaması, Rekabet ettiği pazarlara karşı üstünlük sağlaması belirli bir süre sonra gerçekleşebilir. Bu nedenle özellikle başlangıç dönemlerinde bu kurumların çok ciddi kamu desteğine ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç göz ardı edilerek hazırlanan yasal düzenlemeler istenilen hedeflere ulaşılmasını engelleyecektir. Şu an yeni hastane kurabilme izni almak pratikte mümkün değildir. Mevcut özel sağlık kuruluşları şu an sahip oldukları kapasiteleri en verimli şekilde kullanabilmek için hekim kadrolarını ve tıbbi donanımlarını düzenleyebilme hakkına sahip değildir. Eğer 2023 hedeflerinde samimi isek, en azından sağlık turizmi ile ilgilenen sağlık kurumlarının gereksinmelerini özgürce karşılamalarına ve bu amaçla kurulacak yeni sağlık işletmelerinin yapılmasına müsaade etmek gerekir. Sağlık Bakanlığının sağlık turizmini geliştirmek amacıyla ciddi bir ön hazırlığı belirli bir zamandan beri yaptığını bilmekteyiz. Bursa’nın hedefinin başlangıçta 1 milyar dolar olması lazım. 1 milyar dolarlık hedefin olması için Bursa’nın uluslararası havaalanın olması şart. Olmayan hastaya sağlık turizmi yatırımı yapılmaz. Önceliğimiz hedef koymak olmalı. Sağlık turizmi yönetmeliğindeki zorlukların hafifletilmesi, Bursa’nın uluslar arası havaalanı sorununun çözülmesi ve özel hastanelerin teşvik edilmesi en önemli şartlardır.
Bursa’ya kaç turist geldi?
2015 yılına kadar yüksek rakamlar vardı. 2015 yılından sonra kesildi. Ciddi oranda Bursa özel hastahanelerine sağlık turizmi hastası geldi ama azalmalar var. Türkiye’nin turizm gelirleri 2005 yılında 20,3 milyar USD dan, 2014 yılında 34.3 milyar USD a gelmiştir. Aynı dönemde gelen turist sayısı 24.1 milyondan 41.4 milyona yükselmiştir. Ortalama turist başına harcama 800 USD olmuştur. Türkiye bu yıllarda çektiği turist sayısı açısından dünyada 6. sıraya çıkmasına karşın, elde ettiği turizm geliri açısından 12. sırada yer almıştır. 2015 yılından itibaren yaşadığımız bölgesel sorunlar nedeniyle bu rakamlar maalesef ciddi bir azalma göstermiştir. 2016 yılında toplam turizm geliri 22,1 milyar USD, toplam turist sayısı 31,6 milyon olmuştur. Kişi başı turist harcaması ise 700 USD ye gerilemiştir. Türkiye’nin gelecek perspektifinde turizm gelirlerini artırmak önemli bir yer tutar. Bu amaca ulaşabilmek için hem gelen turist sayısını artırmak, hem de turist başına yapılan harcamayı artırmak gerekir. Sağlık turistinin harcaması diğer turistlerin harcadığının 10 katına ulaşmaktadır. Sağlık turizminin gelişmesi bu yolda atılacak en doğru adımdır.
Sağlık Turizmi Yönetmeliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sağlık turistlerinin tercih nedenleri analiz edilmiştir. Bu çalışmaların sonucunda hazırlanan yönetmelik 13 Temmuz 2017 de resmi gazetede yayınlanarak yürütmeliğe girmiştir. Yönetmelik incelendiğinde konuyla ilgili kuruluş ve kişilerin beklentilerinin büyük bir kısmının karşılanmadığı görülmektedir. Söz konusu yönetmelikte sağlık turizmi açısından önemli etkenlerden çoğunun göz ardı edildiği, bizce ikincil sıradaki faktörlere gereksiz ağırlık verildiği göze çarpmaktadır. Bunlar kurumların akredite olması, sorun çıkması durumunda bir muhatabın bulunması, malpraktis yasası vb. Sağlık turisti açısından çok önem verdiğimiz sağlık tesisinin teknolojisi, hekim kalitesi ve fiyat avantajı sağlanması göz ardı edilmiştir. Sağlık tesislerine çok ağır yükler yüklenmiş, olabilecek hatalarda çok ağır müeyyideler getirilmiştir. Yönetmelik ayrıca teknik hatalarla doludur. Bunların düzeltilmesi gerekir. Daha önce Turizm Bakanlığına bağlı olan aracı kuruluşlar Sağlık Bakanlığına bağlanarak yetki karmaşası yaratılmıştır. Sağlık Bakanlığı 2004 de kaplıcalar yönetmeliği çıkarmıştır. Ardından bu yönetmeliği 2016 da revize etmiştir. 4000 in üzerinde şifalı termal su kaynağına sahip ülkemizde bu yönetmelikler sayesinde (son dönemlerde açılan bir tane hariç) hiçbir termal kür merkezi açılamamıştır. 2023 sağlık turizmi hedefinde gelecek hastaların önemli bir kısmı eğer gerçekleştirebilirsek bu merkezlere gelecektir. Türkiye, Kaplıca yönetmeliği olan ama Termal kür merkezi olmayan bir ülke haline gelmiştir. Olmayan Termal kür merkezlerinin yönetmeliğine sahip ülkemiz birde yetersiz düzeydeki Sağlık Turizmi çabalarını öldüren bir Sağlık Turizmi Yönetmeliğine sahip olmuştur. Sağlık Turizmi Yönetmeliği acilen yürürlükten kaldırılmalıdır. Ülkemizin 2023 hedefleri için Kaplıcalar yönetmeliği ve Sağlık Turizmi Yönetmeliği yeni bir anlayışla tekrar düzenlenmelidir. Sağlık turizminin desteğe ihtiyacı vardır.